bunlardan birini de robotik cerrahi oluşturuyor. Robotik cerrahinin günümüzde organ naklinde de kullanıldığını belirten Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Organ Nakli Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Hamdi Karakayalı, bunun hem hastaya hem donöre hem de organ naklini gerçekleştiren cerraha çok kıymetli kazanımlar sağladığını vurguluyor. Prof. Dr. Hamdi Karakayalı, organ naklinde gelinen noktaya ve ileri teknolojiyle gerçekleştirilen robotik organ nakline yönelik değerli açıklamalarda bulundu. 

 

Kimi tekrar doğuyor; kimi yeni yüzü, bacakları, kollarıyla hayata tutunuyor. Sıhhat Bakanlığı’nın geçen yıl kasım ayında açıkladığı datalara nazaran ülkemizde 24 bin 449 hasta böbrek nakli, 2 bin 600 hasta karaciğer, bin 422 hasta kalp, 277 hasta pankreas, 204 hasta akciğer ve 4 bin 119 hasta kornea nakli bekleme listelerinde kendilerine bağışlanacak bir organ ile ‘yaşama dönmeyi’ ve sıhhatlerine kavuşmayı umut ediyor. Türkiye kadavradan organ bağışında ağır adımlarla ilerlerken canlı vericili organ naklinde ise dünya listesinin birinci sırasında yer alıyor. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Organ Nakli Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Hamdi Karakayalı “Türkiye canlı vericili organ nakilleri kelam konusu olduğunda dünyanın en tecrübeli ülkelerinin başında yer almaktadır, bu nedenle yurtdışından çok sayıda hasta bu tedavi imkanına ulaşabilmek için ülkemize gelirken, dünyanın birçok ülkesinden tabipler de bu ameliyatları görmek ve öğrenmek için eğitim hedefli ülkemize, organ nakli merkezlerimize gelmektedir. Türkiye bu hususta yalnızca en deneyimli tabiplere değil, tıpkı vakitte son teknolojik gelişmelerin kullanıldığı harika alt yapısı ve donanımı olan hastanelere de sahip olması nedeniyle giderek daha fazla tercih sebebi olmaktadır” diyor.

 

Tıptaki deneyime ileri teknoloji eklenince!

Ülkemizde tıp alanındaki gelişmeler ve tabiplerin deneyimlerine teknolojideki başdöndürücü ilerlemenin de eklenmesi, son yıllarda ameliyat tekniklerinde de geçmişte hayal bile edilemeyecek yenilikleri getirdi. Günümüzde son derece güç ve karmaşık ameliyatların dahi çok daha kısa müddetlerde,  daha az kanama riskiyle hasta açısından çok daha inançlı, cerrah açısından da daha konforlu formda gerçekleştirilebildiğini ve çok daha âlâ sonuçlar alınabildiğini vurgulayan Prof. Dr. Karakayalı sözlerine şöyle devam ediyor: “Örneğin; organ nakillerinde bilhassa de böbrek verici ameliyatlarında laparoskopik (kapalı) ameliyatlar neredeyse 20 yıla yakın bir vakit içerisinde rutin uygulanan bir sistem haline gelmiş, böylelikle böbrek vericilerinin hastanede kalış müddetleri kısalmış, daha az ağrı ve daha düzgün bir kozmetik sonuç ile iyileşmeleri sağlanmıştır. Bu yolun öteki cerrahilerde olduğu üzere organ nakillerinde de görülen avantajları sonucunda, birtakım seçilmiş hastalarda böbrek nakli alıcı ameliyatları, hatta son vakitlerde karaciğer nakli verici ameliyatları bile kapalı sistemle gerçekleştirilmeye başlanmıştır. Artan deneyim ve daima gelişen teknoloji sayesinde karaciğer nakli alıcı ameliyatlarında da bu yol uygulanabilir hale gelmektedir.”

 

Son yıllarda robotik cerrahi öne çıkıyor

Tıp alanında son yılların en değerli teknolojik gelişmelerinden birinin de robotik cerrahinin kullanılmaya başlanması olduğunu belirten Prof. Dr. Hamdi Karakayalı “Özellikle ürolojik, jinekolojik ve gastrointestinal sistem cerrahilerinde epeyce yaygın olarak kullanılan robotik cerrahi günümüzde organ naklinde de yerini almaya başlamıştır. Maliyetin yükselmesi kıymetli bir kısıtlayıcı faktör olarak karşımıza çıksa da, laparoskopik cerrahi ile kıyaslandığında bariz avantajlarının olduğunu da vurgulamak gerekiyor” diyor. 

 

İki yerine üç boyutlu imaj sağlanıyor

Peki robotik cerrahi ile organ naklinin laparoskopik cerrahiden farkları neler? Organ Nakli Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Karakayalı bu farkları şöyle özetliyor: “Laparoskopik cerrahide, cerrah karın içine girilen bir kamera ve aletler yardımı ile ameliyatı gerçekleştirirken bunu 2 boyutlu bir manzara eşliğinde yapar; robotik cerrahide ise 3 boyutlu ve daha fazla büyütülmüş yüksek çözünürlüklü bir manzara eşliğinde ameliyat gerçekleştirilir. Burada karın içine yerleştirilen cerrahi aletlerin hareket kabiliyetlerinin de çok daha fazla olması ameliyatın denetimli ve inançlı bir formda yapılabilmesini kolaylaştırmaktadır.”

 

Hem alıcı ve donöre hem de cerraha büyük yararları var

Şüphesiz robotik cerrahi, ameliyatın yalnızca robot tarafından gerçekleştirilmesi manasına gelmiyor. Robotun kolları yalnızca onu kullanan cerrahın hareketlerini gerçekleştiriyor. Bütün bu teknolojik gelişmelerin tıp alanında bilhassa de cerrahide kullanılmasının tek bir emeli var ki; o da daha inançlı, daha az komplikasyon ve daha az kanama riski olan bir ameliyat gerçekleştirmek! Bu sayede tıpkı vakitte hastanın hastanede yatış müddeti kısalıyor, daha az ağrı hissediyor, ameliyat kesileri çok daha küçük oluyor ve hasta daha erken periyotta iş ve toplumsal hayatına dönebiliyor. Prof. Dr. Karakayalı “Diğer taraftan organ, vericiden hiçbir ziyan vermeden çıkarıldığı için, alıcıya nakledildiğinde çabucak işlev görmeye başlamakta ve alıcının düzgünleşme sürecinin problemsiz ve daha kısa olması da sağlanmaktadır” diyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı