Günümüzde dünya genelinde giderek yaygınlaşan ve hudutları daha da sertleşen birtakım hoşluk standartları bulunuyor. Beşerler dış imgelerine giderek daha fazla takıntılı hale geliyor hatta kendileri de dahil olmak üzere bu standartlara uymayanlara zorbalık edebiliyorlar. Anadolu Sıhhat Merkezi Hastanesi’nden Uzman Psikolog Ezgi Dokuzlu Tezel bu durumun bağlantılı olduğu tıbbi bir tanıyı açıklayarak, “Beden Dismorfik Bozukluğu (BDB) öteki bir ismiyle vücut algısı bozukluğu, bir kişinin var olmayan yahut çok küçük bir vücut kusurunu büyük bir sorun olarak algılaması ve bu mevzuda ağır bir biçimde endişelenmesi olarak tanımlanabilir. Çoğunlukla ergenlikte başlayan vücut algısı sıkıntıları, bazen daha küçük yaşlarda da görülebiliyor” dedi.
Beden algısı bozukluğunun, kişinin günlük ömründe değerli derecede rahatsızlık hissetmesine ve gündelik fonksiyonlarını yerine getirirken bile zorluk çekmesine neden olabildiğini vurgulayan Anadolu Sıhhat Merkezi Hastanesi’nden Uzman Psikolog Ezgi Dokuzlu Tezel, “Beden algısı bozukluğu uzun mühlet devam eden, insanların hayat kalitesini düşüren, intihar fikirlerine yol açabilen ve birçok farklı sıhhat sıkıntısıyla birlikte görülebilen ruhsal bir rahatsızlık. Bahis prestijiyle bayanları daha fazla ilgilendirdiği düşünülse de araştırma sonuçları bayan ve erkeği eşit oranda etkilediğini gösteriyor. Utangaç, mükemmeliyetçi ve zahmete eğilimli bireylerin Vücut Dismorfik Bozukluğu yaşama riski daha yüksek. Çocukluk çağında alay edilen, fizikî şiddete maruz kalan, toplumsal takviyeden mahrum olan yahut yaşıtlarıyla yeteri kadar münasebet kuramayan bireylerde BDB daha fazla görülüyor” açıklamasında bulundu.
Erkekler rahatsızlıklarını lisana getirmekten çekiniyorlar
Bu rahatsızlığın sinsice başladığını ve vakit zaman iyileşebildiğini vakit zaman ise kötüleşebildiğini belirten Uzman Psikolog Ezgi Dokuzlu Tezel, “Bu durumda bireyler, birden fazla beden bölgesi yahut organ hakkında tasa yaşayabilirler ve bu dertlerin odaklandığı bölgeler vakit içerisinde değişiklik gösterebilir. Bireyler kendi vücutları hakkında olumsuz niyetlere sahip olduklarında, kilolarını denetim altında tutmak için çok az yemek yemek, sigara içmek, sıhhatsiz diyetler yahut çok antrenmanlar yapmak üzere tekniklere başvurabilirler. Hasebiyle bu olumsuz algılar ve davranışlar; yeme bozukluklarına, düşük benlik hürmetine, depresyona ve hatta intihar niyetlerine yol açabilir. Özellikle erkekler ve gençler kendileriyle ilgili olumsuz fikirlerini, aşağılanma ve utanç hislerinden ötürü lisana getirmek istemezler. BDB’nin görülme yaşı 6’ya kadar inmekle birlikte, en sık rastlanan yaş aralığı ise 16-18’dir” diye konuştu.
Beden algısı bozukluğunda psikoloğa muhtaçlık var
Batı toplumunda yüz, cilt ve saç en sık dert uyandıran bölgelerken, Türk toplumunda kalça ve bel-karın bölgeleriyle ilgili telaşların daha fazla olduğunu lisana getiren Uzman Psikolog Ezgi Dokuzlu Tezel, “Beden Dismorfik Bozukluğu’nda bireyler çoklukla hayali ya da küçük kusurlar üzerine takıntılı kanılara kapılırlar. Ağırlaştıkları bu kusuru düzeltmek için direkt bir psikolog veya psikiyatrist yerine, bilhassa plastik cerrahlar üzere öbür tabiplere masraflar. Bu durum daima o kusuru düzeltmeye çalışma üzere zorlayıcı davranışlara, üzgün hissetmeye, kusurlarının gerçek olmadığına dair aldatıcı inançlara, arkadaşlardan ve toplumsal aktivitelerden uzaklaşmaya, toplum içinde rahatsız hissetmeye, yalnız kalmaya, kaygı ve panik ataklara, hatta kendine ziyan verme fikirlerine yol açabilir. Hasebiyle takıntılı kanılarının ağırlaştığını hisseden şahısların uzman psikiyatrist ve psikologlardan yardım alması gerekir” ikazında bulundu.
Dış imgeye olan takıntı toplumsal hayatı bitirebilir
Uzman Psikolog Ezgi Dokuzlu Tezel, “Beden algısına sahip bireyler çoklukla kendilerine güvenmezler, kusur olarak gördükleri noktaları tarz, makyaj yahut kıyafetlerle gizlemeye çalışırlar, sosyal ortamlarda dış görünüşleriyle ilgili alay konusu olacaklarından korkarlar, dışarı çıkmaktan kaçınırlar, bağımlı kişilik özellikleri gösterebilirler ve dış görünüşlerine çok odaklanırlar. Bu bozukluk, kişinin günlük hayatının çabucak hemen her alanını, bilhassa de toplumsal ve mesleksel fonksiyonelliğini epey olumsuz tesirler. Hastalar, takıntı haline getirdikleri kusurlarını daima olarak ayna ya da cam üzere yüzeylerde denetim ederler, etraflarına bu kusurlarla ilgili daima sorular sorarlar, kendilerini daima diğerleriyle karşılaştırırlar ve her vakit bir onay ararlar” dedi.
Tedavinin birinci adımı sağlıklı ve nizamlı bir yaşam
Sağlıklı beslenmenin, tertipli idman ve kâfi uykunun, psikoterapi ve toplumsal maruziyetin vücut algısı bozukluğu ile başa çıkmaya yardımcı olabildiğinin altını çizen Dokuzlu, “Beden Dismorfik Bozukluğu’nu önlemenin bilinen kesin bir yolu yok. Lakin çoklukla erken ergenlik yıllarında başladığı için, bozukluğun erken tanımlanması ve tedavisine başlanması güçlü bir yarar sağlar. Hastaların obsesif niyetleri ve kompulsif davranışlarının ortadan kalkması için bilişsel davranışçı terapi, aile terapisi yahut küme terapisi üzere psikoterapi sistemleri kullanılabilir” dedi.
Anadolu Sıhhat Merkezi Hastanesi’nden Uzman Psikolog Ezgi Dokuzlu Tezel, vücut algısı bozukluğuna sahip şahısların aile ve yakın etrafına 6 tavsiyede bulundu:
- İletişime açık olmalı, yakınlarını yargılamamalılar.
- Empati kurabilmeleri ve yanlışsız yaklaşım sergileyebilmeleri için vücut algısı bozukluğu ve semptomları hakkında bilgi edinmeliler.
- Hastalara görünüşleri hakkında onay vermekten kaçınmalılar.
- Eleştirel olmak yerine destekleyici olmalılar.
- Sosyal etkinliklere katılmalarını teşvik etmeli, lakin zorlamamalılar.
- Aile ve arkadaşlar tedavi sürecinin bir kesimi olabilirler ancak profesyonel olarak yardım edemezler. Bu nedenle, kişinin bir uzman dayanağı alması için onu cesaretlendirmeliler.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
News
